Karşılaştığınız sahneler sizi hayrete düşürüyor. Gördüklerinizin dehşeti ve duyduklarınızın acımasızlığı karşısında çaresiz ve şaşkın kalıyorsunuz. Herhangi bir olayın ilk etkisi ikinci ve üçüncü defa yaşandığında aynı olmuyor. Suriyeli gönüllülerinde yaşadığı tam olarak bu.
Suriye kuzeyindeki gönüllüler yıllardır acı dolu hikayelerle, her gün önlerinde tekrarlanan savaş ve ölüm sahneleriyle, bitmek bilmeyen trajedilerle başa çıkmaya çalışıyor.
ATAA İnsani Yardımlaşma Derneği saha gönüllüsü Emel Şeyh: “Burada her seferinde daha kötü durumlara ve yenilenen acılara tanık oluyorsunuz. Suriye’deki insanların büyük çoğunluğunun durumu kötü kabul ediliyor. Bölge halkının yaşadığı sağlık sıkıntıları, psikolojik durumlar ve ekonomik yetersizlikler, Suriye’nin kuzeyinde çalışan gönüllüler üzerinde sürekli bir sorumluluk ve büyük bir baskı oluşturuyor. Gönüllüler, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için her durum ve şartta, çalışmaya devam ediyor.
Bir yaşlının ihtiyacını gidermek, bir çocuğu tebessüm ettirmek gönüllülerin tüm yorgunluğunu ve hüznünü silmeye yetiyor. Asıl mutlulukları ise yıllardır gönüllü olarak çalıştıkları ve hizmet sundukları insanların hayatındaki olumlu değişimler
Emel, savaşın başlaması ile ortaya çıkan durumda, insanların yanlarında ağlayacak kişilere değil, sorunlarını anlayacak ve mantıklı çözümler sunacak kişilere ihtiyaç duyduklarını fark ediyor ve bu durum onu arkadaşları ile gönüllü çalışmalar yapmaya sevk etmiş.
Emel, Halep’in batı ve kuzey kırsalında bir bölgeden diğerine geçerken göç, tehcir, bombardıman, kıtlık ve temel yaşam malzemelerinin kaybı nedeniyle büyük zorluklar çekmiş. Evi bombaların hedefi olmuş ailesi ve kendisi büyük zarar görmüş.
Gönüllülük, Emel ve farklı mesleklerden arkadaşları için bir kültür ve yaşam biçimine dönüşmüş. Bu yaşam biçiminde genel olarak toplum ve özel olarak bireyler için daha iyi yaşam koşulları sağlamak adına işbirliği ve azimle çalışmak bulunuyor. Dünya genelinde de gönüllük çalışmaları toplum ve bireylerin daha iyi yaşam koşullarına ulaşması için teşvik ediliyor.