Suriyeli sivil toplum örgütleri Cuma günü yaptıkları açıklamada, Şam’da düzenlenen ve uluslararası düzeyde boykot edilen Mültecilerin Suriye’ye Dönüşü konulu konferansın Suriyeli mültecilerin ve sığınmacıların çektiği acılara bir hakaret olduğunu belirterek, konferansın insani koşulları ve mültecilerin evlerine dönmesini engelleyen gerçek nedenleri ele almadığını söyledi.
122 Suriyeli sivil toplum kuruluşu, konferansın, sivillerin meşru talebi olan güven ve emniyet içinde evlerine dönmeleri, mültecilerin ihtiyaçları ve insani durum ile ilgili çalışmalar yapmak yerine açıkça siyasi hedeflerinin olduğunu belirtirken Suriyeliler için barış inşa etme, suçluları cezalandırma veya on yıldan uzun bir süredir devam eden silahlı çatışmalar sırasında gasp edilen hakların iade edilmesi yönündeki herhangi bir girişime değinilmediğini vurguladı.
Konferansı düzenleyenlerin, 2011’den bu yana BM Raporları Rakamlarına göre 13 milyondan fazla Suriyelinin göç etmesine, sivillerin, öldürülmesi, kaçırılması, hapsedilmesi, çocukların sakat bırakılması, okullar ve hastaneler dahil olmak üzere alt yapının yıkılması ve diğer birçok insanlık suçunun şüphelileri tarafından düzenlendiğini belirtmekte fayda var.
Komşu devletlerin çoğunluğu, Avrupa Birliği ve ABD’nin boykot ettiği toplantıya, Çin, İran, Rusya, Pakistan, Umman ve Lübnan olmak üzere sadece 7 devlet katıldı.
Açıklama metni şöyledir:
Bu açıklama, Suriyeli Mültecilerin Sesi Formunda temsil edilen 122 Suriyeli sivil toplum örgütü ile aşağıda adı geçen kurum ve kuruluşların, Rusya ve Suriye rejiminin bazı ülkelerle Suriyeli mültecileri mevcut koşullarda geri dönmeye davet etmek için düzenlediği toplantıya karşı durduğu yeri göstermektedir.
Aşağıda imzası bulunan kurum ve kuruluşlar, yerinden edilmenin yol açtığı acıların rahminden doğan Suriyeli sığınmacı ve göçmenler tarafından kurulan ve yönetilen sivil örgütlerdir. Bu kuruluşlar, mültecilere ve göçmenlere acil yardım sağlayarak onları kurtarmak, hak ihlallerini belgeleyerek haklarını savunmak, karar vericiler ve yetkililere seslerini duyurmak için çalışmaktadır.
Suriye içindeki ve dışındaki yurtlarından edilmiş Suriyeli sığınmacılar, kendi dönüşlerinin konuşulduğu ancak haklarını, yaşadıkları acıları ve davalarını anlatacak bir temsilcilerinin bulunmadığı konferansı takip ettiler.
Konferans, Suriyelilerin zorla yerinden edilmesinden birincil sorumlu olan yetkililer ve devletler tarafından, gerçek paydaşlar yani göçmenler ve sığınmacılar olmadan olmadan organize ediliyor. Aynı zamanda birçok devlette konferansta bulunmuyor. Konferansa katılım, Suriyelilerin acılarında ve ölümlerinde büyük oranda pay sahibi küçük bir grup devletle sınırlı kaldı. Ayrıca, tüm BM kuruluşları, ana bağışçılar ve en fazla sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan ülkeler de konferansa katılmadı.
6,5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı ve neredeyse aynı sayıdaki iç göçmen çok zor şartlarda, insani yaşam koşullarından, temel hizmetlerden ve iyi bir gelecek inşa etme fırsatından yoksun olarak hayatlarını sürdürüyor. Göçmenlerin büyük çoğunluğunun Suriye’deki asıl topraklarına dönememesinin nedeni, uygun bir ortamın bulunmaması. Bu, ilgili tüm BM raporları, araştırmalar ve çalışmalar tarafından doğrulanmaktadır.
Suriye’ye dönüşle ilgili en önemli uluslararası belge, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği tarafından Şubat 2018’de yayınlanan “Suriye’ye Güvenli ve Gönüllü Geri Dönüş için Koruma Stratejisi ve Kapsamlı Çözümler: Koruma Eşikleri” belgesidir. Belge, Suriyeli mültecilerin Suriye’ye dönüşünü teşvik etme veya kolaylaştırma sürecini başlatmadan önce bir dizi önemli ve temel önlem içermektedir. Belge ayrıca mevcut koşullar altında geri dönüşü teşvik etmenin temel koruma ilkeleri ile çeliştiğini de değerlendirilmektedir. Belge, hala tüm uluslararası ve yerel taraflar için ana referans kaynağı olmaya devam ediyor.
Örneğin, arazi ve mülk mülkiyetinin korunması ve Suriye rejimi dışındaki taraflarca verilen sivil belgelerin tanınması gibi temel mevzuat Suriye’de henüz mevcut değildir.Yerel ve uluslararası kuruluşların geri dönenlere güvenli bir şekilde ulaşmalarına, koşullarını sorgulamalarına izin verilmiyor. Yüz binlerce tutuklu Suriye rejiminin hapishanelerinde tutuluyor ve yüz binlercesi kaybolmaya devam ediyor. Ayrıca Suriye rejimi gençleri zorunlu askerliğe tabi tutuluyor ve onları diğer Suriyelilere karşı savaşmaya zorluyor.
Suriye’de korkunç bir adalet ve hesap verilebilirlik eksikliği mevcut. Savaş ve insanlığa karşı suçlara karışan şüpheliler Suriye’de mutlak özgürlüğe sahipler ve bunların çoğu üst düzey yönetici konumunda bulunuyor.
Suriye’deki çatışmanın kökeni henüz çözülmedi. Temel özgürlüklerin yokluğu, baskıcı devlet güçleri ve yaygın kurumsal yolsuzluk Suriye’de hâlâ hüküm sürüyor. Bu faktörler, Suriye halkının yarısından fazlasının yerinden edilmesine yol açan, on yıl önce başlayan ve kanlı bir çatışmaya dönüşen Suriye’deki halk hareketinin nedenlerini oluşturmaktadır.
Suriyelileri mevcut durumda geri çağırmak onları intihara davet etmektir. Ev sahibi ülkeler, bağışçılar veya karar vericiler tarafından baskı faktörlerinin uygulanması ve Suriyelilerin buna itilmesi, dönen çok sayıda Suriyelinin özgürlüklerini ve hayatlarını kaybettiklerini ortaya koyan belgeler ışığında takip edilmesi ve hukuki sorumluluğu hak eden bir uygulamadır.
Suriye sivil toplumu ve aşağıda imzası bulunan Suriyeli göçmenler, Suriye halkına destek veren ve bağış yapan ülkeleri bu konferans tarafından yapılan çağrıları dinlememeye çağırıyor. Ve ayrıca, Suriye’ye dönüş için, yerinden edilmiş kişilerin temel haklarını ve korumayı garanti eden elverişli koşulları elde etmek için mevcut baskı araçlarını uygulamaya devam etmeye çağırıyor; bu, Suriye’deki çatışmanın köklerini ele alan kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmadan önce elde edilemeyecek. Bu 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı ile de uyumludur.