…Muhammed’in annesi ve ailesine kalan tek şey bu eşyalar
Muhammed’in annesi ve ailesi defalarca göç etmek zorunda kaldı. Son göçleri 2019 yılı yaz sonlarında Türkiye-Suriye sınırı Atme bölgesindeki kamplara oldu.
Muhammed’in annesi, sivillerin bulunduğu köylerine bombalı saldırı yapıldığı esnada evinde temizlik yapıyordu. Korkudan titreyen çocuklarıyla beraber dışarı çıkarken yanına sadece bir kaç eşya alabildi. Zeytin ağaçlarının altı dahi olsa güvenli bir yere sığınmak için yola düştüler. Yanlarında bulunan birkaç eşyanın bu zor kış şartlarında onları koruması mümkün değil.
En küçük çocuk Yasir dünyayı tanımaya başladığı günden itibaren üzerinde renkli güller bulunan “mavi süngerden” başka bir yerde yatmayı sevmiyor. Şimdi Yasir ve mavi süngeri sınırda…
Maarat el-Numan beldesindeki sivillerin hedef alınmasıyla büyük bir göç hareketi başladı. Sadece Aralık ayının ilk iki haftası göç edenlerin sayısı 25.000’i geçti. Bilinmez bir hayata doğru giden binlerce çocuk en doğal haklarından mahrum bırakıldı.
Uluslararası toplumun, insan hakları ihlalleri karşısındaki duyarsızlığı açıkça görülüyor. BM Genel Kurulunun 3318 No’lu “Olağanüstü Hallerde ve Silahlı Çatışmalarda Kadınların ve Çocukların Korunmasın” kararı gereği üye devletlerin, mümkün olan tüm tedbirleri alarak silahlı çatışmalardan etkilenen kadın ve çocukları koruması gerekmektedir.
Ailenin tek hayali sadece güvenli bir alana ulaşmak.
Siz de, dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu insani dramın mağdurlarının hikayelerini paylaşarak, yaşanan bu insani krizin durdurulmasında karar verici mercilerin sorumluluklarından kaçmalarına engel olabilirsiniz.
#ATAA #Suriye #İdlibateşaltında
#İdlibikurtar #SaveIdlib