Saba hızlıca anı defterini ve şemsiyesini çantasına koydu. Odasına son kez baktı, kapısını kilitledi ve anahtarını da yanına alarak evden çıktı.
Saba 10 yaşında, babası ve kardeşleriyle Maarat el-Numan beldesindeki evini, çok sevdiği odasını bırakmak zorunda kaldı. Aralık ayında başlayan bombalı saldırılardan korunmak için evlerini terk edipTürkiye-Suriye sınırına doğru yola koyuldular.
Saba “anı defterine” göç yolculuğu sırasında yaşadıklarını ve gördüklerini yazıyor… “Şemsiyesi” bu yağmurlu günlerde bir hayli uzak olan okul yolunda en yakın arkadaşı olacak. Peki ya odasının anahtarı… Saba kapısını kilitleyip çıktığı odasına bir gün geri döneceğine inanıyor.
Maarat el-Numan beldesindeki sivil bölgelere yönelik olarak artan hava saldırıları sonucu sadece Aralık ayında göç edenlerin sayısı 216.000’e ulaştı. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu göçmenler en temel haklarından mahrum bırakılarak hayatlarını ve geleceklerini tehdit eden bilinmez bir yolculuğa çıkıyor.
Uluslararası toplumun, insan hakları ihlalleri karşısındaki duyarsızlığı açıkça görülüyor. Uluslararası insan hakları kanunu gereği devletlerin, mümkün olan tüm tedbirleri alarak silahlı çatışmalardan etkilenen kadın ve çocukları koruması gerekmektedir.
Siz de, İdlib’te dünyanın gözü önünde gerçekleşen insanlık dramını ve insanların hikayelerini paylaşarak, yaşanan bu krizin durdurulmasında karar alıcı mercilerin sorumluluklarından kaçmasını engelleyebilirsiniz.
#İdlibateşaltında
#WhatRemainsOfIdlib